Yenidoğan Çetesi davasının beşinci günü, 112 Acil Servis çalışanı Gıyasettin Özdemir’in tabiriyle başladı. Maddi yarar uğruna vazifesini berbata kullanarak çete elemanlarının yönlendirmesi doğrultusunda hasta sevki yaptığını kabul eden Özdemir, hastanelerin kendisine ulaştığını, kendisinin de ağır bakımda yer bulduğunu itiraf etti.
“Anlaşmaları hastane idareleriyle yapıyordum”
Gıyasettin Özdemir sözünde, 10 bebeğin katledilmesiyle ilgili suçlansa da, sadece bir bebeğin vefatıyla ilgili olduğunu belirtti ve başka suçlamaları kabul etmedi. Kaya bebeğin vefatıyla ilgili savunma yapabileceğini belirten sanık, mutabakatları hastane idareleriyle yaptığını anlattı. Özdemir, maddi yarar elde ettiğini tabir edip hasta yönlendirmesi yaptığı için hastanelerden para aldığını açıkladı.
Sanık eşi de Fırat Sarı’nın çalışanı çıktı
‘Yenidoğan Çetesi’nin lideri olarak adlandırılan ve soruşturmada ‘duygusuz tavırlarıyla’ dikkat çeken Fırat Sarı hakkında da konuşan Özdemir, yalnızca Sarı’nın olduğu değil, öbür hastanelere de sevk yaptığını anlattı.Yenidoğan çetesi davasının savcısını suçlayan sanık, yaptığı tüm sevklerin sisteme uygun olduğunu savundu.
Sanık Özdemir, eşinin Fırat Sarı’nın sahip olduğu bir şirkette çalıştığını ve kelam konusu şirketin hoşluk dalında faaliyet gösterdiğini anlattı
Bugün dört sanığın savunma yapması bekleniyor
Bugünkü duruşma dört tutuklu sanığın daha savunma yapması bekleniyor. Çete lideri Fırat Sarı, elebaşı Dr. İlker Gönen, ambulans sürücüsü Gıyasettin Özdemir ve Dr. Dursun Eryılmaz’ın mahkemede vereceği sözler merakla bekleniyor.
Ceza istemleri
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin mevti nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek emeliyle örgüt kurmak” cürümlerinden 10 kere, “resmi dokümanda sahtecilik” cürmünden da 11 sefer uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar mahpus cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel bilgilerin hukuka karşıt ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına dolandırıcılık”, “suç işlemek maksadıyla örgüt kurma” ve “resmi evrakta sahtecilik” hatalarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor. 8’i bayan 44 sanık hakkında da misal hatalardan mahpus cezaları öngörülüyor.
İddianamede, “dolandırıcılık” hatası işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de hukuksal bireylere has güvenlik önlemi uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ait soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E’yi makamında mevtle tehdit edenler de tutuklanmıştı.
